8:33 PM - Demirtaş’ın da aralarında olduğu 108 kişi hakkında iddianame hazırlandı
2:18 PM - Yeni yıl partileri yasak
8:53 PM - İmamoğlu’na yönelik suikast emri verilen IŞİD militanları yakalandı!
4:02 PM - Bülent Arınç’ta istifa etti, açıklamayı sosyal medyadan yaptı
8:27 AM - Albayrak’ın yerine Lütfi Elvan atandı
11:34 PM - Berat Albayrak Erdoğan’ın emriyle görevine devam ediyor inşallah!
9:08 PM - Berat Albayrak’ın istifasına AKP’den ilk teyit
6:55 PM - Patronlara kıyaklar bitmiyor
10:32 PM - Savcılık cübbeli’yi ifadeye çağıracak
10:00 PM - Halk salgın, o ise ‘koltuk değneği’ olma derdinde
Tekbir getirerek dövmeli kızlara saldıran sözüm ona Müslümanlar, ne dini tarihlerini, ne de kültürlerini okuyup öğrenme derdinde değiller. Biat kültüründen başka hiç bir konuya beyni çalışmayan bu zavallı tiplerin, dindarlıklarının da, bir çoğu gibi sahte ve cahilce olduğunu söyleyebiliriz.
Türklerin dövme kültürü hakkındaki bilgiyi aşağıda aktardık. Ayrıca BBC den aldığımız resimler de söylediklerimizi destekler nitelikte. Oruç tutmayana, dövme yaptırana, yırtık kot giyene, şort giyene saldıran bu dinci sapıkların yasalar! önünde bir ceza almıyor olmaları da manidardır.
Dünyanın en eski medeniyetleri içinde yer alan Türkler, milattan önceki yüzyıllarda oba yaşamından beyliğe ve daha sonra Anadolu da
kurdukları imparatorlukla dünya tarihinde yerini almıştır. Orta Asya da gelişen atalarımız, kurdukları yaşamın her alanında, dövmeyi de en güzel biçimiyle bedenlerine uygulamış ve taşımışlardır. Anadolu’da dövme tarihi oldukça eskidir. En eski bilgi M.Ö 2 binli yıllara kadar gidiyor. Güneşin, ayın, yıldızın kutsallığına inanıldığı yıllarda bunları ifade eden işaretler ellere, alınlara yapılırdı. Bir nevi kimlik bilgisi olarak kullanılmıştır.
Kendilerine seçtikleri Budizm’in kolu olan Şamanizm inanç biçimi Türk toplumunda dövmeyi daha anlamlı kılmıştır. Şaman rahiplerin müritlerine yaptıkları dövmelerle kötülüğün ve uğursuzluğun bedenden uzaklaştırıldığına inanılırdı. Tanrıya yakın olmanın, ona inanmanın bir ifadesi olarak da, dövme Türk topluluklarında yaygın bir biçimde kullanılırdı.
İşte Türk dövme geleneğinden resimler.
“Türkiye’nin dövmeli kadınları” başlıklı fotoğrafların ilkinde Mardin’de Kızıltepe’nin Dikmen köyünde torununu sallayan Hedla Göçmen gözüküyor.
Alakuş köyünde yaşayan 84 yaşındaki Ayşe Yusufoğlu, gençliklerinde anne sütü ve isi karıştırarak elde ettikleri malzemeleri iğneyle ellerine, yüzlerine ve bacaklarına işleyerek köylerindeki genç erkeklerin kalplerini kazanmaya çalıştıklarını söylüyor.
Urfa’nın bir köyündeki 87 yaşındaki Hulu Aydoğdu da dövmelerini gösteriyor. Genç kızlar etraflarındaki dünyadan güneş, ay veya tarak gibi imgeleri bedenlerine işliyor.Telif hakkıREUTERS
Hulu Aydoğdu, isi odun ateşinde kullanılan tencerelerin dibinden, sütü ise bebeklerini emziren annelerden aldıklarını anlatıyor.
84 yaşındaki Ayşe Yusufoğlu ve sağdaki kardeşi 82 yaşındaki Duri Yusufoğlu, Alakuş Köyü’nde akrabalarına dövme yapmayı öğretiyor.
70 yaşındaki Fatma Doğru, dövmelerini göstermek için poz veriyor.
80 yaşındaki Senem Doğru’nun ellerinde de benzer bir dövme var.
Ayşe Yusufoğlu ve kardeşi Duri, dövmelerinden bahsederken gülüyorlar.
Dövmelerin renkleri yıllar içinde soluyor.
Kadınlar bacakları, ayakları ve ayak parmaklarına da dövme yapıyor.
Fotoğraflar: Ümit Bektaş (Reuters)