2:14 PM - Erdoğan’dan fezleke açıklaması: Genel kurulda eller hemen kalkar iner
9:35 PM - Soylu’dan açıklama: Kayyum rektör atadınız’ demek faşist bir yaklaşım
2:43 PM - Erdoğan esnafı uyardı
5:19 PM - Soylu: Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunacağız
8:33 PM - Demirtaş’ın da aralarında olduğu 108 kişi hakkında iddianame hazırlandı
2:18 PM - Yeni yıl partileri yasak
8:53 PM - İmamoğlu’na yönelik suikast emri verilen IŞİD militanları yakalandı!
4:02 PM - Bülent Arınç’ta istifa etti, açıklamayı sosyal medyadan yaptı
8:27 AM - Albayrak’ın yerine Lütfi Elvan atandı
Mersin’in Mezitli ilçesine bağlı Davultepe Mahallesi’nde kurulacak olan Küçük Sanayi Sitesi’nin, 360 dönümlük narenciye bahçelerinin bulunduğu alana kurulmak istenmesi tepkilere neden oluyor.
Mersin’in Mezitli ilçesine bağlı Davultepe Mahallesi’nde inşa edilmek istenen Küçük Sanayi Sitesi için on binlerce narenciye ağacının kesilmesi planlanıyor.
2018 yılından beri çeşitli girişimler ile ilçede binaların altında bulunan küçük sanayi dükkânlarının bir araya toplatılması amacıyla site için girişimler yapılıyor. Sanayi sitesi için seçilen alanın tarım arazisi olması nedeniyle proje 2 yıldır ilerlemiyor. 3 bini zeytin ağacı olmak üzere 60 bine yakın narenciye ağacının bulunduğu 360 dönümlük arazi için Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile acil kamulaştırma kararı alındı.
Cumhurbaşkanı Kararnamesi sonrasında Mersin Büyükşehir Belediyesi kamulaştırma kararı aldı. Arazinin sahipleri, tarlalarının rant alanına döneceği gerekçesiyle buna tepkili.
Narenciye bahçesi sahibi Abdullah Gök, nesiller boyu bu arazide tarım yaptıklarını belirterek, söz konusu proje için seçilen yerin akla ve mantığa sığmadığını söyledi.
Arazinin yapısına ilişkin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun alınmadığını ifade eden Gök, yangından mal kaçırırcasına acil kamulaştırma kararı alındığını belirtti. Arazinin rant alanı yapılarak büyük para babalarına sunulmak istendiğini kaydeden Gök, “Burası 1950 yılından beri tarım yapılan bir yerdir. Burası limon ve mandalina cenneti olan bir yerdir. Burası ortalama 250 ailenin ekmek kapısıdır. 4 bin kişiye yakın insan buradan ekmek yiyoruz. Kovid-19 sürecinde bir gün dahi evimizde oturmadık. Canımız pahasına çalıştık. Biz burayı kimseye yedirmeyiz. Çünkü burası bizim ekmeğimiz ve emeğimizdir. Köylünün milletin efendisi olduğu söyleniyor. Köylünün 20 bin limon ağacını, 3-5 bin zeytin ağacını, 3 bin meyve ağacını kesip kolunu kanadını kırdıktan sonra bu köylünün efendiliği nerde kalacak?” dedi.
MA