2:14 PM - Erdoğan’dan fezleke açıklaması: Genel kurulda eller hemen kalkar iner
9:35 PM - Soylu’dan açıklama: Kayyum rektör atadınız’ demek faşist bir yaklaşım
2:43 PM - Erdoğan esnafı uyardı
5:19 PM - Soylu: Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunacağız
8:33 PM - Demirtaş’ın da aralarında olduğu 108 kişi hakkında iddianame hazırlandı
2:18 PM - Yeni yıl partileri yasak
8:53 PM - İmamoğlu’na yönelik suikast emri verilen IŞİD militanları yakalandı!
4:02 PM - Bülent Arınç’ta istifa etti, açıklamayı sosyal medyadan yaptı
8:27 AM - Albayrak’ın yerine Lütfi Elvan atandı
OHAL ve KHK uygulamalarıyla ülkenin çok değişik noktalara doğru ilerlediğini görüyoruz. Ne içeride, ne de dışarıda Türkiye Cumhuriyetine inanç kalmamış. Yöneten bir kişi, yönetilen milyonlar.
TFF den tutun bütün bakanlıklar ve Meclis, Yargıtay, Danıştay, TSK, Diyanete varıncaya kadar kurumların hepsi, iş adamaları, gazeteler ve köşe yazarlarının bir çoğu, sanatçılar, muhtarlar. Adeta bir emir eri, albay postası gibi çalışarak alacakları emir ve direktifleri bekliyorlar. Halkın arasına girdiklerinde aslan kesilmelerine bakmayın siz.
3 yıl önce, ballandıra ballandıra kendilerinin getirdiği TEOG için, bu gün ne gerek var açıklamasının yapılmasının ardından, bir gün sonra MEB gereksiz görerek TEOG u kaldırıyor, ve bunu devrimmiş gibi sunuyor. Kimse çıkıp bu sistemi biz yeni getirmiştik, bu hoş karşılanmaz, neden kaldırıyoruz falan demiyor. Diyemiyor.
Yabancı futbolcu sayısı hakkında bir açıklama, hoooop ertesi gün TFF önlemleri almaya başlıyor. Sizin düşünme kapasiteniz yok mu beyler? Önceden almış olduğunuz bir kararın arkasında duramayacak, o kararı savunamayacak kadar mı basiretsizsiniz? Yeni kararı almadan önce bir görüşme, bir tartışma ortamı olsun yaratın da, biz de sizi ayıplamayalım. Madem karar alacak kadar bilgili, cesur ve basiretli değilsiniz ne işiniz var o koltuklarda. Bu milletin vergilerinden alıyorsunuz maaşlarınızı.
Yalnızca MEB ve TFF için değil, söz ettiğimiz gibi bütün kurumlar için geçerli bu söylediklerimiz. Neredeyse cuma hutbeleri bile saraydan hazırlanacak.
Ülke bakanlık, kurum ve kuruluşlardan çıkıp, tek kişinin postası oldu. Kurum ve kuruluşlar yalnızca baş posta olabilmek için bir yarış peşindeler. Ülkenin çıkarları ve halkın refahı üzerine düşüncelerini açıklayabilecek, uygulamaya koyabilecek bir tane baba yiğit bulamaz durumdayız.
Diktatör deyince kızıyorsunuz.
Sarayın aldığı bir karara itiraz edip, böyle olsa daha iyi olur diyen birisini çıkartın, sarayda söyleneni onaylasın biz de sözümüzü geri alalım.
Ülke bir dudağın arasına sıkıştı kaldı.